bilmiyorum
Biliyorum ilk kez aşık olmadım fakat her aşkımı farklı yaşadım. Hiç birisini birbiriyle kıyaslamadım. Her aşkım benim için önemli bir dönüm noktası oldu hayatımda ama her aşkımı bırakmakta zorluk yaşamış hayattan bitap düşmüş ve zaman geçtikçe aşkın kavramsal yankıları daha da karşılık bulmaya başlamış bende. Ben gittikçe daha az aşık olurum diye düşünüyordum. Gittikçe fazla aşık olan bir tipmişim anlaşılan. Her neyse konumuza devam edelim, aşk farsça bir kelime ve sarmaşıktan geliyor diye biliyorum. Sarmaşık, aşık, aşk. Derin değil mi? Bende ilk duyduğumda çok etkilenmiştim fakat bu aşkın zorlu ve insanı bitap düşüren bir şey olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Haliyle bizi bu cümle şu soruya getiriyor, aşk nedir ve karşılığında aldığımız risk ve acıya rağmen neden sürekli olarak aşkı tercih ediyoruz. Bunun benim için bilimsel gayet basit bir açıklaması var. İnsan bir memeli hayvan ve memeli hayvanlar genellikle tek bir eş ile bağ kuruyorlar. bu kurdukları bağ tabi ki taraflara özgü. Diğer hiç bir memeli hayvanın bir inancı yok. Aksine tek amaçları yaşamayı sağlamaları ve kendilerine uygun bir partner bulup hayatı mutlulukla sonlandırmaları. Benim bir inancım yok, taptığım ya da beni anlayan bir tanrı yok. Ben bana geçen kalıtsal özelliklerimle bu topluluk arasında her birey gibi özel bir bireyim. Bende beraber olacağım partnerimi ya da daha duygusal olması gerekirse aşkımın peşindeyim. Memeli bir hayvan olarak hayatımı mutlu bir şekilde sonlandırabilmemin tek mantıklı yöntemi bu. Bu da sizi benim için aşkın neden önemli olduğuna dair, basit bilimsel bir destekle yapabileceğim en rasyonel açıklama.
Şimdi birazcık aşkın derinine inelim ve memelileri, diğer insanları çürümeye terk edip anlamaya çalışalım. Aşkın önemli olduğu bir bünyede: aşkı öğrenmenin hevesi ve aşkın, hayatın tutkusunu ve heyecanını yaratması üzerinde ve motivasyonda büyük bir rol oynadığını ele alalım. Merak etmeyeceksiniz ama söyleyeceğim, bu kadar duygusal olmak ölümcüldür. İntihar eden sadece insanlar değildir. Eğer ki sizin hayatınız ele alacağımız üzere aşkın varlığı ile elde edilen çıktılardan ibaretse tebrik ederim sizde bana benziyorsunuz, umarım intiharı denemezsiniz. Sizi seven tek bir insan bile olsa onu üzmemek en iyisi diyebilirim. Bazen kendi üzerimize çok gidiyoruz. Kendi sesimizi de duymuyoruz ve kendimizi daha da kırıyoruz. İşte o zaman o çocuk ölmek için gün sayıyor. Her neyse bu kadar içimi açmamalıyım, bu benim için sakıncalı. Eğer aşk sizin için yaşadığınız hayatın tam da ortasındaysa aşkı yaşamanız diğer insanlara göre anladığım kadarıyla zor olacaktır ve ilişkileri sürdürebilmeniz zorlaşacaktır. Çünkü insanların farklı öncelikleri olur, aşk genellikle düşük önceliğe dahil önemsiz bir kağıt gibi köşeye atılır. Peki bunu biz yapabilir miyiz? Hayır. Kitabı burada okumayı bırakmanız gayet rasyoneldir, arabadan atlamanız da aynı şekilde. Fakat ben geride kalanlarla devam edeceğim. Peki ne yapacağız? Yalnız kalmanız başta yolda tekleseniz bile ileride alışırsınız. Ağlama krizlerine alışmanız ise opsiyonel. Yalnız kalmak nasıl olurda hayatının merkezinde aşk olan bir insan için bir çözüm olur? Olamaz. Sadece hayattaki diğer şeylere zaman ayırmanızı ve gelişmenizi sağlar ki bu iyi bir şeydir. Vücudunuzu kirletmenizdense böyle olmanız çok daha doğrucudur.